26 Nisan 2013 Cuma

Written on

Liderlerle Samimi Sohbetler: Nurhan Keeler Trend Group Marketing Research CEO



1.Bir liderin olmazsa olmaz değerleri hangileridir? Bu değerler nasıl ortaya çıkartılabilir?

Bir tür liderler vahşi hayvanların kararlılığı ve gücüyle yürürler. Bu liderler bünyelerine başkalarının değer ve duygularını almayabilirler. Değerleri ve hedefleri toplumun fırsatçı hedefleriyle örtüşür zaten. Anormallikleri normalleştiren bunu da etkileyici konuşarak yapan insanlardır. Bu özelliklerin ortaya çıkması için kocaman hedefler, çılgın projeler, fırsatlar ve fonksiyonel şeyler sunmanız yeter. Egoları parladıkça parlar, egosantrik oldukça daha da güçlenirler.

Diğer bir tür lider benim daha çok sevdiğim ‘bilge liderler’; herkesten çok farklı ama herkesle de bütünleşebilen, gücünü bilgi, sevgi ve hoşgörüden alan liderlerdir. Bu liderlerin değerlerini ortaya çıkarmak için doğayı sevdirmek ve doğada zaman geçirmesini sağlamak lazım. Doğa cevabımda çok kararlıyım, nedenlerini bir seminer verdiğimde sizi de davet ederim, orada biraz daha ayrıntılı anlatabilirim.   

2.Zor bir karar alma anında neler yaparsınız, nasıl davranırsınız?

Duygusal aklımla mı yoksa olgun aklımla mı karar vermek isteyeceğime karar veririm. Ne kaybetmeyi göze aldığımı veya neyi kazanmak istediğimi düşünürüm.
5-6 tane tespihim var. Stresli bir kararsa tespih çekerek odaklanmaya çalışırım. Her şeyden daha çok işe yarayan yöntem ise kendi kendime koçluk yapmak olur: Kararı zorlaştıran şeyleri, duygularımı, hangi kararı alırsam ne hissedeceğimi, kararımın kimleri nasıl etkileyeceğini sorgularım.  

3.Aldığınız önemli bir riski bizimle paylaşır mısınız? Bu riski almaya neden ve nasıl karar verdiniz?

Her projemiz bir risk. Çünkü Türkiye’de projeye yatırımcı bulmak çok zor. Hele de öncü ve yenilikçi projeler çok ürkütücü olabiliyor. Riskin şans tarafını görünce ve biraz da sonuçları göze alınca risk alınıyor. Gücünü ne olursa olsun kaybetmeyeceğini, gücünün o şeye bağlı olmadığını bildiğinde de risk alınıyor. Spontan ve tutkulu olmakla da alakalı.
 
4.Ekibinizdeki her bir üyeyi ve kendinizi işe dahil etme ve motive etme konusundaki özel yöntemleriniz neler?

-Dışarıdan motivasyon ve tutku enjekte etmenin yöntemlerini eskisi kadar olmasa da hala arıyorum. Çok yöntem denedim. Motive olma daha çok kişinin kendisinde biten bir şey olsa da, işin kendisini iyi tanımlamak, üyenin değerli katkısını açıklamak yeterli oluyor. Takdir edilmek en önemli motivasyon unsuru. 
-Kendi motivasyonum işime ve yaptığım şeylere karşı çok yüksek. Her yaptığım projeyi ve müşterimi çok sevdim, çok benimsedim. Bazı projeleri ve markaları müşterilerimin benimsediğinden daha çok benimsedim. Sonuca odaklanınca, projenin ve kişilerin iyi taraflarını ortaya çıkartıp zorluklara çözüm arayınca motive olunuyor.

5.Sizce liderin güce mi yoksa otoriteye mi ihtiyacı var? İnsanları etkileme konusunda hangi yöntemleri başarılı buluyorsunuz?

Güçle otorite arasındaki çizgi bazen kalkıyor. Güçlü olan şeyler veya kişiler genellikle otoriterdir de. Yine de güçlü olup da otoriter olmayan örnekler var; bu örneklere daha çok demokratik ortamlarda ve kuzey Avrupa ülkelerinde rastlamak mümkün. Otoriter olmak bizim gibi toplumlarda daha çok işe yarıyor. 

6.Biraz da günlük hayatınızdan bahsedecek olursak: Gününüze nasıl başlarsınız? Güne başlarken ve işe geldiğinde neler yaparsınız?

Erken uyanırsam bir –iki sayfa kitap okurum. Yemem içmem ama maillerime ve sosyal medyaya bakarım; bağımlılık yarattı.

Güzel bir ofisimiz var; çok kişi gelir, onları ağırlarız.

Hem evde hem ofiste çok fazla elektronik araç gereç ile kitap ve dergiler var. Bunlarla vakit geçiririm.

7.Gününüzü verimli kılmak için neler yaparsınız? Zaman yönetimi oldukça hassas bir konu. Zamanı verimli yönetmek için kullandığınız yöntemler ve araçlar hangileri?

 “Bugün yapacağımız şeylerde ne olsa bizi tatmin eder ve işimize yarar?” diye soruyla başlarım ofiste.
Sosyal medyayı hızlı ve az kullanmak zaman yönetiminde önemli yoksa içinde kaybolmak mümkün.
Yapay toplantılar, içeriği belli olmayan toplantılar, gereksiz kırtasiyeden uzak dururum. Masamda basılı bir şey göremezsiniz.
Cafe, değişmeyen muhabbetler ve yemek okazyonlarından uzak dururum.

8.Yoğun iş temponuzda özel hayatınızı dengelemek için bizimle paylaşabileceğiniz tüyolar nelerdir?

Derinleşebilen, bilen, hoş sohbet, hızlı yürüyebilen, yeni keşifleri olan insanlarla birlikte vakit geçiriyorum. Filmler, kitaplar, fotoğraf çekmek, sokak sokak dolaşmak, yürümek, seyahat etmeyi tercih ediyorum. Tüm bunlar beni çekici bir dünyaya taşıyor.

Teşekkürler J

Düzeltme:  Sevgili Nurhan Keeler röportajı Sevgili Gezin Cankat isim ve fotografı  ile daha önce yayınlanmıştır. Hata için kendilerinden özür diliyorum.

0 yorum:

Yorum Gönder