1. Bir liderin olmazsa olmaz değerleri hangileridir? Bu
değerler nasıl ortaya çıkartılabilir?
Kanaatimce liderin
olmazsa olmaz özelliği güvenilir olması. Demek ki, olmazsa olmaz temel değeri
dürüstlük, her konuda.
2. Zor bir karar alma anında neler yaparsınız,
nasıl davranırsınız?
Zor karar anında, eğer olanak varsa, yani zaman müsaitse,
bir gece güzelce uyuyup ertesi sabah konuyu bir kere daha, bu sefer farklı
açıdan, düşünmeye çalışırım.
Ancak, zor konular çoğu kez acil karar gerektirir.
Zor+Acil=Kriz. Kriz ortamında da alışkanlıklar ve refleksler devreye
girer. Normal dönemlerde bunları eğer istediğimiz gibi geliştirip
hızlandırabilmişsek kriz döneminde ani ve doğru karar alma şansımız artar.
Bahsettiğim süreç takım surecidir. Krize takım olarak hazırlanmak gerekir.
3. Aldığınız
önemli bir riski bizimle paylaşır mısınız? Bu riski almaya neden ve nasıl karar
verdiniz?
Rahmetli Turgut Özal 1988 yılında THY genel müdürlüğü ve
yönetim kurulu başkanlığı görevlerini teklif edip, karar için üç gün süre
tanımıştı. Sektörü ve bürokrasiyi tanımıyordum. Genç ve sivildim. O dönemin
koşullarında bu unsurların hepsi dezavantaj oluşturuyordu.
Büyük bir kurumu dönüştürebilme fırsatını gördüm ve böyle
bir durumun insanın kariyerinde ancak bir kere doğabileceğini düşündüm.
Eğitimime, merakıma, sorma cesaretime ve öğrenme kapasiteme güvendim, görevi
kabul ettim.
4. Ekibinizdeki
her bir üyeyi ve kendinizi işe dahil etme ve motive etme konusundaki özel
yöntemleriniz neler?
Gerçekleştirmek istediklerimizi takımımla birlikte HAYAL
edebilmek ve onların hayallerini de DINLEYIP bütüne entegre edebilmek çok önemli.
Daha sonra bu hayalleri somutlaştırıp, ölçülebilir hedef ve sorumluluklar
olarak ekibe dağıtmak gerekiyor.
Tabii, takımı da en güçlü ve birbirini tamamlayan kişilerden
kurmalı.
5. Sizce liderin
güce mi yoksa otoriteye mi ihtiyacı var? İnsanları etkileme konusunda hangi
yöntemleri başarılı buluyorsunuz?
Liderin her şeyden önce takipçilere ihtiyacı var. Onun
vizyonunu paylaşan, onun değerlerine ve kişiliğine inanan, tutkulu ve enerjik
takipçiler liderin esas gücünü oluşturur.
Lider, neyi, niçin ve nasıl gerçekleştirmek istediğini takipçilerine
anlatabildiği ölçüde hedefine yaklaşabilir.
6. Biraz da günlük
hayatınızdan bahsedecek olursak: Gününüzü verimli kılmak için neler yaparsınız?
Zaman yönetimi oldukça hassas bir konu. Zamanı verimli yönetmek için
kullandığınız yöntemler ve araçlar hangileri?
Güne erken başlarım. İlk adım olarak gün ve haftanın ve
yakın geleceğin plan ve programlarını gözden geçiririm. Toplantı, konuşma,
takip. vb. gibi konularla ilgili hazırlıklarımı tamamlar, gelen
haberleşmelerden önemlilerine göz atarim. Sonra yardımcımla toplanıp
programımızı inceler, uygulama planı yaparız: aranacaklar, randevular, vs.
Erken saatlerde düşünmeye zaman ayırmaya çalışırım. Rutin
toplantı, telefon konuşması, rapor, mektup. vb. enerjimizin biraz daha azaldığı
ikindi saatlerine saklarım.
Belli aralıklarla da kurumun süreç ve rutinlerini gözden
geçirir, işlevselliği azalanları elimine ederim.
Acil ve önemliler hariç e-mailleri en sona bırakırım.
Açılış, konuşma, ziyaret vb. davetlere ve randevu taleplerine seçici bir
bakışla yaklaşırım.
Zamanımın bir bölümünü yardım etmek istediğim kurumlara
ve bir tür mentorluk yaptığım gençlere ayırırım.
Program yaparken hava koşulları, trafik durumu, bölgeler
vb. dikkate alıp günü optimize etmeye çalışırım.
Zaman dilimlerini ve konuları odaklayarak sinerji
yaratmaya gayret ederim. Örneğin, Coca-Cola İçecek'in yönetim kurulu
toplantısının olduğu hafta piyasa ziyareti yapıp, meşrubat sektörü raporlarını
okumak gibi.
7. Yoğun iş
temponuzda özel hayatınızı dengelemek için bizimle paylaşabileceğiniz tüyolar
nelerdir?
İki ana hobimden biri yazmak. Zanaat olarak görüyorum.
Zanaatımı icra ederken seçtiğim ihracat, uluslararası pazarlama, kurum kültürü
gibi konular için araştırdıklarım, okuduklarım, öğrendiklerim işimde de bana
yardımcı oluyor. İşimden kitaplarıma aktardıklarım da onları daha ilginç ve
pratik hale getiriyor.
Diğer hobim yelken. İşimdeyken zaman zaman kendimi deniz
üstünde hayal edip huzur buluyorum. Denizdeyken de gene zaman zaman işimle
ilgili daha uzun dönemli ve geniş perspektifli düşüncelere dalıyorum.
Yani, mesleğimle meraklarım arasında kati sınırlar yok;
tersine, birbirlerini tamamlıyorlar.